Kasme Müteallik Meseleler

Kasme Müteallik Meseleler


547 - Bir erkek, zevceleri hakkında kasme riayet etmekle mükei--lefdir. Şöyle ki: Yed-i iktidarında olan sterde, sohbet ve müvaneset hu­susunda'refikalarına karşı adalete, müsavata riayet eder, bunların ara­sında müsavat üzere birer veya ikişey veya daha ziyade $in ve peçe tayin ederek her biri ile kendi nevbetinde sohbet ve ünsiyyet etmek için beyhutetde bulunusi.

Tayin edilecek müddetin pek uzun olmaması evlâdır. Çünkü müdde­tin uzaması, istinas ve defi vahşet hikmetine dayanan k asm in vticubü-ııe münafidir. Meğer ki zevceler razı olsunlar.

548 - Kasm nevbetinin bidayetini ve mikdarını tayin etsmek hak­kı zevce aiddir. Çünkü menkûheler, müsavata müstahikdirler, müsavatın tarikini tayine müstahik değildirler.

549 - : Zevç, nebet tayin etmeden zevcelerinden birinin yanında bir müddet bulunmuş olur da diğer zevcesi dâva ederse hâkim, badema aralarında müsavata riayet etmesini zevce emr eder, evvelce geçen gün­ler heder olub hisaba dahil olmaz. Su kadar var ki zevç, vaktile müsavata riayet etmediğinden-dolayı asim olur».

Şayed zevç, emirden sonra yine müsavata riayet etmezse edebde isa-et etmig, haram olan-bir işi yapmış olacağı cihetle kendisi habisden bag-ka bir tarik ile tazir olunur. Çünkü habs, kasihdeh matlûb olan sohbet ve müvaneseti müfevvitdir.

550 - : Zevç, zevcelerinden birinin nevbetinde diğerinin nezdine gidemez. Ve nevbetinin gayrinde kendisine tekarüb edemez. Fakat liha-cetin gündüzün diğerinin yanma gitmekde ve hasta olduğu suretde gece­leyin iyadetinde bulunmakda beis yokdur. Hattâ hastalığı şiddetli olursa vefat veya kesbi ifakat edinceye kadar yanında kalabilir..

551 - : Zevcelerden biri kendi nevbetini ortağına veya ortakların­dan muayyen birine hibe-ve terk edebilir. Çünkü kasm, kendi hakkı ol­duğundan bunu dilerse istifa eder, dilerse terk eder. Fakat muahharan bundan rücu ederek nevbetini yine taleb edebilir. Zira kasm, günden güne hâsıl olacağından henüz hâsıl olmıyan bir hak, iskat ile sakıt ol­maz ve ibahe ettiği bir şeyde devam etmesi mübîhe lâzım gelmez.

552 - : Zevcelerden birinin nevbetini arttırmak için mehrini ten­kis veya vereceği bir malı kocasının ahz etmesi, caiz değildir. Çünkü bu, bir nevi rişvetdir, diğer zevcenin hakim ibtale müeddî olur.

Kezalik: Nöbetini kendisine terk etmesi için zevcelerden birinin diğerine bir mikdar mal vermesi ve bu maksada binaen zevç tarafından zevcelerinden birine bir mikdar mal verilmesi veya mehrini arttırılması caiz değildir. Bu suretlerde verilen mal, istirdat olunur.

553 - : Zevcin murazile kasm, sakit olmaz.

Binaenaleyh zevç, zevcelerinden birinin nöbetinde hastalanıp ya­nında kalır ise ifakat buldukdan sonra diğerlerinin yanında da o mik­dar kalması lâzım gelir.

Şayed zevç, zevcelerinden halî bir hanede hastalanıp kalmış ise her zevcesini kendi nöbetinde yanına davet eder.

554 - : Kasm hususunda zevcelerin bikri ile seyyibi, tazesi ite yaşlısı, eskisi ile yenisi, müslimesile kitabiyyesi, zindesile marizası, ken­disinden korkulmıyan mecnunesiyle âkilesi, hâiz ve nüfesâsile tahiresi müsavidir. Çünkü kasmin sebebi vücudu olan nikâhda bunlar müsavi­dirler. Ve bu hususdaki şer'î deliller, bunların aralarını fals ve tefrik etmemektedir.

Yalnız bu hususda cariye olan zevcelerin hakları, hurre olan zev­celerin haklarının yarısına muadildir. Binaenaleyh zevç, hurrei müslimc veya hurrei zimmiyye olan zevcesine iki gün iki gece, cariye olan zev­cesine de bir gün bir gece tahsis eder. Bu hususda tam cariye ile mükâ-tebe ve mtidebbere ile ümmi veled, müsavidir.

555 - : Müsaferetde kasm carî değildir.

Binaenaleyh bir kimse, istediği zevcesile müsaferet, meselâ : hac farizasını eda için Hicaza azimet edebilir. Çünkü olabilir ki zevç, bunlar­dan herhangi birinin şahsî ahvalinden dolayı müsaferetini mahzurdan salim görmez ve olabilir ki zevç, meselâ : iki zevcesinden birinin müsa­feretde bulunmasını muvafık gördüğü halde diğerinin ikametini ve ha­nesinde kalarak emtiasını muhafaza eylemesini münasib görür. Fakat böyle bir maslahat bulunmadığı takdirde beynlerinde kur'a- keşidesi ev­lâdır. Zira bu veçhile hem zevcelerinin kalblerini tatyib, hemde birine kalben mütemayil olmak töhmetini kendisinden def etmiş olur.

Zevç, istishab ettiği zevcesile beraber seferden avdet edince diğer zevcesi yanında müsaferetindeki müddet mikdan kalması icab etmez. Çiinkü müsaferet müddeti, zayi olmuş olacağından hisaba dahil olmaz.

556 - : Kasme riayet, beytutet ve sohbet ve müvaneset gibi elde olan umurda bir vecibedir. Yoksa muhabbet ve mücameat gibi husus­larda bir vecibe değildir. Çünkü muhabbet, bir meyli kalbidir. Mticameat ise neşata mübtenîdir. Bunlar ise elde olmadığından bunlarda müsavatı temin kabil olamaz.

Maahaza takbil ve tekarrüb gibi bütün istimtaatta müsavatı gözet­mek müstahabdır.

557 - : Menkuheier arasında gündüzleri müvanesetde müsavatı tammeye riayet lâzım değildir. Binaenaleyh, zevç, zevcelerinden birinin yanında gündüzün diğerinden daha çok kalabilir.

558 - : Zevcin her gece zevceleri yanında münayebeden beytutet etmesi vacib değildir. Bazı geceler de hiç birinin nezdinde beytutet et­mek sizin münferid kalabilir.

559 - : Bir kimse, yalnız bir zevcesi olduğu halde daima ibadet ve taatle meşgul bulunsa bazı zamanlarını bu kadının sohbet ve bey-tutetine tahsis etmesi kendisine emr olunur. Bu babda muayyen bir va-

kit tayin edilemez, ara sıra beytutet kâfidir. Çünkü müteaddit zevct-si olan bir kimse, bunlardan yalnız birinin yanında beytutet ettiği tak­dirde diğerlerinin gayzlerini tahrik etmiş olacağından aralarında müsa­vatı temine mecbur olur. Lâkin müteaddit zevceleri bulunmadığı suret­te bu hal mevcut olmaz, ve ahyanen beytutette bulunması zevcesinin gayzini müstelzim bulunmaz.

560 - : Nafaka hususunda kasm, muteber değildir. Çünkü na­faka, zevç ile zevcenin hallerine göre takdir olunur. Zevcelerin fakr ve gına itibarile halleri mütefavit olunca r,afakalarının, da mütefavit olması iktiza eder.

Nafaka takdirinde yâlnız zevcin hâlini nazarı itibare alan fukahaya göre nafaka hususunda da kasme riayet icab eder.

561 - : Naşize olan zevcenin kasimde hakkı yoktur, Çünkü zev­cinin dairei itaatinden çıkmasile hakkım İskata razı olmuş olur. Mebsut, Bedayî, Fethül'kadîr, Bahri Raik, Reddi Muhtar.

(Maükîîere göre de kasm; baliğ, âkil, hazır olan her zevç için bîr vecibedir.. Bu hususda hür ile rakik, mükarenete muktedir olan ile olmıyan müsavidir. Mariz olan bir zevç dahi bir menzilden diğerine in­tikâl edebilecek bir halde ise kasm ile mükellef olur. Fakat intikâl ede­meyecek bir halde ise zevcelerinden dilediğinin nezdinde kalabilir.

Sefere çıkacak olan bir erkek, zevcelerinden hangisini daha elveriş­li görürse istishab edebilir. Yalnız hac ve cihad seferi gibi kurbetden - ibadetten madud olan seferler müstesna, bunlarda kur'a keşide edil­melidir. Çünkü bu kurbetden her zevce' müstefid olmak ister, bu sefer, müsahhayi '- kıskanmayı müstelzim bulunur. Muhabbet ve mücameat hususunda ise kasme riayet vacib değildir.

Bir kadının nevbettni kendisinden gerek zevci ve gerek ortakların­dan herhangi biri satın alabilir. Zevç, satın aldığı takdirde bunu diğer zevcelerinden herhangi bir hakkında istimal edebilir. Ortaklardan birj. satın aldığı takdirde de kendisi buna müstahik olur. Minehül'celîL)

(Şafiîlerce de kasme riayet bir vecîbedir, imam Şafiîninbir kavli­ne göre kasm hususunda hürre olan zevce ile cariye olan zevce müsa­vidir. Şafiîlerin diğer bir kavline göre bu hususda cariyenin hakkı, hur-renin hakinin yarısı kadardır. Üçüncü bir kavle göre kasm hususunda bikr olan cariyenin hakkı dört, seyyib olan cariyenin hakkı da iki gece­dir. Elmuğrî.)

îmam Şafiîye göre geceleri sanat ve hırfetle meşgul olan bir kimse, zevceleri arasında gündüzün kasme riayet eder. Reddi Muhtar.

(Hanbelîlerce de kasme riayet, lâzımdır. Hattâ bir kimsenin zev­celeri başka başka beldelerde bulunsalar bunların arasında adalete ria­yet etmesi icab eder. Şöyle ki; Ya gaib bulunan zevcesinin sırasında yanına gider veya bir mani yok ise onu yanına celb eder. Bir mani yok . iken gelmekten kaçınırsa nâgeze olur.

Kasm, böyle iki beldede icra edilecek ise müddeti; beldelerin uzak­lığına, yakınlığına göre birer aydan artık veya eksik olarak tayin edilir, imam Ahmede göre zevç, kasm müddetini, hazır bulunan zevce­lerinin rızaları olmadıkça birer geceden ziyade olarak tayin edemez. Ka­dıya göre ikişer veya üçer gece olarak tayin edebilirse de bundan ziya­de tayin edemez, imam Şafiînin mezhebi de böyledir. Ortaklardan biri kendi nevbetihi zevcine veya zevcinin iznile ortak­larına veya onlardan birine hibe edebilir. Bu halde mevhubün leha bu hibeyi kabulden imtina edemez. Çünkü kendisinden istimtaa zevcinin zaten hakkı vardır. Buna ortağının, hasımca müzahamesi mani olmak-da idi, bu mani zail olunca zevcinin hakkı avdet etmiş olur.

Bu kasm nöbeti, zevce hibe edildiği takdirde zevç, bunu diğer zev­celerinden herhangi birine tahsis edebilir. Çünkü bunda mütebaki zev­celeri için bir zarar yoktur. Elmuğnî.)

(Eimmei selâseye göre zevç, yeni zevcesile bikr ise yedi ve seyyib ise üç gün ziyade beytutef eder. Bu günler, hisaba idhal edilmez. Bundan sonra zevceleri arasında müsavatı, temine riayet eder. Çünkü kadîm zevcesile aralarında ötedenberi ülfet ve müvaneset hâsıl olmuştur. Hal­buki yeni tezevvüc ettiği kadmla beyinlerinde ülfet ve ünsiyet mevcut olmayıp bir nevi nefret ve tevahhuş mevcut olduğundan bir müddet kendisile müsahabet ve münaneset ederek bu hali izale etmek lâzıftıdir. Tâ ki ülfet ve ünsiyetce kadîm zevceye müsavi olsun. Şu* kadar var ki, bikrin erkekden tevahhuşu daha ziyade olacağından istinas husulü için kendisile yedi gece beytutete lüzum görülmüştür. Seyyib ise evvelce er­keğe müsahib bulunmuş olduğundan muahhar zevcile istinas için üç gece kâfidir. Elmûğnî, Elmebsut.)

Buna cevaben Hanefî fuhakası diyorlar ki : Müsavatı teminin se­bebi vücubi, zevcin nikâhı altında zevcelerinin istimaldir. Bu sebep ise nefsi akd iie hâsıl olur. Eğer kasm hususunda iki zevceden birini diğe­rine tafdil ve tercih etmek lâzım gelse idi, kadîm zevceyi tercih etmek icab ederdi. Çünkü üzerine başka kadın geldiğinden dolayı bunun tara­fında nefret ve tevahhuş daha ziyadedir. Evet., şüphe yok ki bu hal, hasbel'âde kadîmenin gayzini mucibdir ve şüphe yok ki kadîm, sabık hizmetine mebnî hürmete daha ziyade şayandır. Nitekim denilmiştir.

Bu hususdaki bir hadisi şerife gelince bundan maksad, bidayetdir, ziyade müddet değildir. Binaenaleyh zevç, zevcelerinin arasında müsa­vatı teminmek şartiu; ka.smc yeni zevcesinden başlar, omin yanında ne mikdar beytutet ederse muahharan diğer zevceleri nezdinde de o ka­dar beytutetde bulunur. Mebsuti Serahsî. [69]