Diyetlerin Nevîleri Ve Miktarları

Diyetlerin Nevîlerl Ve Mikdarlakı :


217 - : Diyetler, îmamı Âzam'a' göre altın, gümüş, deveden ve­rilmek üze.re üç nevidir. îmameyne göre diyetler, sığır, koyun, elbise olarak da verilebilir. Bu halde diyetler altı nev'e ayrılmış bulunmakda-dır. Zamana ve muhite göre mübadele vasıtaları, mikyasları değişebi­leceği cihetle diyet hususunda bu muhtelif neviler muteber bulunmuş-dur.

218 - : Diyetlerin mikdarma gelince nefsine aid diyetlerin mik-darı, maktullerin hür ve erkek olup olmadığına göre değişeceği gibi de-' veden verilecek diyetlerin nev'i de katlin şibhi amd olub olmadığına gö­re tebeddül eder.

Şöyle ki: hür bir erkeğin diyeti kâmilesi, bin dinar veya on bin dir­hemi şer'î gümüş veya yüz deve veya iki yüz sığır veya iki bin koyun, yahut her biri iki parçadan ibaret olmak üzere iki yüz kat elbisedir.

Hür bir kadının diyeti kâmilesi ise bunların yansıdır. Erkekler i!;: kadınların diyetîeri arasındaki bu fark, kendilerinin arasında maddî za­rarlar bakımından mevcut olan bir farktan neşet etmektedir,

Malum olduğu üzere islâm hukukunda erkekler ile kadınlar arasın­da hayat itibariyle bir müsavat kabul edildiği cihetle bunlardan herhan­gi birinin nefsi mukabilinde diğerinin kısası icap etmektedir. Nitokim ile­ride göiülecektir. Fakat maddî, malî zararlar itibariyle bunların ara­sında umumî bir bakımdan bir fark gözetilmiştir. Çünkü erkekler, daha ziyade müstahsil olmak, ailelerinin maişetlerini temine çalışmak, yurtlarmın müdafaasına koşmak itibariyle kadınlardan daha mühim bir mev­kie, bir mükellefiyete sahiptirler.

Binaenaleyh erkeklerden birinin ziyaı, cemiyetin sinesinde madde­ten daha büyük bir ceriha vücude getirmiş olabilir, işte bu gibi farklara binaen malî tazminat hususunda erkeklerin diyetleri kadınların diyetle­rinden ziyade olarak kabul edilrnişdir.

219 - : Köleler ile cariyelerin diyetlerine gelince bunlar da kendi kıymetleri mikdarında bulunmakdadır. Şu kadar var ki, bir kölenin kıy­meti, bir hürrün diyetine müsavi veya ondan ziyade olursa - hürriye­tin şerefine binaen - hürrün diyetinden on dirhem mikdarı noksan ve­rilir.

Kezalik: bir cariyenin Kıymeti de bir hurrenin diyetine müsavi veya ondan zaid bulunursa hurrenin diyetinden on dirhem mikdarı eksik ve­rilir.

Meselâ: hataen öldürülen bir cariyenin kıymeti beş bin dirhem olsa velîsine dürt bin dokuz yüz doksan dirhem verilmek lâzım gelir.

Bodayi, Dürer.

Kezalik: köle veya cariyenin âzasından birinde yapılan cinayetten dolayı da hur veya hurre için mukadder olan diyet mikdarı nisbetinde kıymetine göre diyet takdir olunur.

Meeaiâ: hurrun kesilmiş bir elinin diyeti, diyeti kâmüenin nısfı ol­duğu gibi bir kölenin kesilen bir elinin diyeti de kendi kıymetinin nıstı mikdar] d ir. Şayet bu kölenin nısıf kıymeti, beş bin dirhem veya daha ziyade olursa diyet, beg bin dirhemden beş dirhem noksan olarak verilir.

220 - : Şibhi amd suretinde icab eden diyetlerin deve cinsinden verilmesi iltizcm edildiği takdirde her diyet için dört neviden yirmi be-şor aded olmak üzere yüz deve verilir. Bu neviler; binti mehaz, binti le-tün, hıkka, ve cezea denilen develerdir.

Hataen katilden dolayı deve cinsinden verilecek bir diyet ise beş ne­viden yirmişer aded olmak üzere yine yüz devedir. Bunlar da ibni me has ile yukarıda yazılı dört nevi deveden ibaretdir.

(1) Binti mehaz, iki yaşına girmiş dişi devedir.

(2) Binti lebûn, üç yaşma girmiş dişi devedir.

(3) Hıkka, dört yaşına giren dişi devedir.

(4) Cezea, beş yasına girmiş dişi devedir.

(5) Ibni mehaz, iki yaşına girmiş olan erkek devedir.

221 - : Diyetlerin deveden verilmesi herhalde lâzım değildir. Bu hususda katil, muhtardır, dilerse altundan veya gümüşden de verebilii1-Velev ki kati, şibhi amd suretiyle vuku bulmuş olsun. Bedayî, Hindiyy

Türkiye'de minelkadîm yüsr ve suhulete mebni diyetlerin gümüş­den verilmesi müteamel ve mütearef bujunmuşdu. Bu cihetledir ki, vak­tiyle yirmi kuruşa rayiç olan ve her biri yedi buçuk dirhem, yani: yüz yirmi kırat sikletinde bulunan ve seksen üç .ayarında bulunmuş olmakla hâlis dirhemlerden sayılan sîm mecidiyelerden veznen diyetin verilmesi tecviz olunmuştur. Her kırat, dö'rt buğday ağırlığında sayılıb beş arpa­ya müsavi hisab edilmektedir.

Binaenaleyh bir hurrun diyeti kâmilesi: (1166 = bin yüz altmış al­tı) mecidiye ile bir mecidiyenin sümsanı mikdarı bulunmuşdur ki, mec­muu yirmişer kuruşdan (23336)' kuruş, on iki para, bir pul eder.

Diyetlerde dirhemi şer'î muteber olduğundan diyetler bu mikdar üze ver He gelmişdir.

«Mîyarül'adale»de diyetler, dirhemi örfîye göre hisab edilmiş oldu­ğundan bir diyeti kâmilenin tutarı (1333) aded mecidiye ile bir çeyrek mecidiye ve bir kuruşlukla yirmi para gösterilmişdir ki, mecmuu (26666) - yirmi altı bin altı yüz altmış altı kuruş, yirmi paradan ibaretdir. Fa­kat bu hisab, mülga fetvahane! âlice muteber tutulmamıştır.

Dirhemler için islâm hukukunda mikyaslar bahsine müracaat!.

222 - : Azanın diyetlerine gelince insanda el ,ayak, kulak, dudak, göz, kaş gibi çift olan uzuvlardan her ikisinin diyeti, nefsin diyeti kâ-miîesine müsavidir. Bunlardan birinin diyeti ise bir diyeti kâmilenin nısfı mikdarıdır.

Meselâ: Bir eli hataen kesilen bir erkeğe beş bin dirhem, bir ka­dına da iki bin beş yüz dirhem diyet verilmesi lâzım gelir.

Kadınların memeleri ve meme başları çift uzuvlardan sayılır. Er­keklerin memelerinde ise muayyen bir diyet yokdur, bunların kesilme­sinden dolayı «hükümeti adi» icab eder. Cevhere, Mecmaül'enhür.

223 - : Kirpikler, göz kapakları gibi adetleri dört olan uzuvlar­dan her birinin diyeti de bir diyeti kâmilenin dörtte biri nisbetindedir.

Lisanın, aklın diyetleri de birer diyeti kâmiledir. Binaenaleyh bir kimse, bir hata neticesi olarak birisinin dilini kesse veya yapdigi bir cinayet yüzünden Dir kimsenin aklını izale ederek mecnun olmasına se­bebiyet verse üzerine bir diyeti kâmile lâzım gelir ki, erkek hakkmds gümüşden on bin, kadın hakkında beş bin dirhemdir.

Bîr kimsenin meselâ: arkasına vurup da selisülbevle mübtelâ olmasına sebebiyet' veren şahıs üzerine de bir diyeti kâmile lâzım gelir. Hin-diyye, Mülteka.

224 - : Ellerdeki, ayaklardaki parmaklardan her birinin ersi - diyeti de bir diyeti kâmilenin onda biri mikdarıdır. Üç mafsalli parmaklardan her mafsalın ersi bir parmak diyetinin üçd^ biridir. İki mafsal-li parmakların ersi de bir parmak ersinin yarısıdır. Yarım mafsal için de hükümeti adi icab eder. Cevhere, Mecmaül'enhur.

225 - : Dişlerden her birinin ersi, sahibinin diyeti kâmilesinin yirmide birine müsavidir. Binaenaleyh erkeğe aid bir dişin ersi, Jaeg yüz: kadına aid bir dişin ersi de iki yüz elli dirhemdir. Dürer.

226 - : Muziha denilen yaralardan her birinin diyeti, diyeti kâ milenin yirmide biridir. Hâşimenin diyeti, diyeti kâmilenin onda biridi". Münafcküenin diyeti, diyeti kâmilenin onda birile onda birinin nısfıdır Yani: bu yarayı alanın diyeti, erkek ise bin beş yüz, kadın ise yedi yii^ elli dirhem gümüşdür. Amme denilen şeccenin diyeti de diyeti kâmilenin üçde biri mikdarıdır. Hindiyye, Tenkih.

227 - : Diyetlerin mikdarı; maktullerin, mecruhların müslüman olub olmamalariyle tebeddül etmez. Bu hususda bunların aralarında zü-kûret, hürriyet, ismet gibi dünya ahkâmı itibariyle mevcud olan müsa­vat, nazara almmışdır.

Bu meseleler Hanefiyyeye göredir.

«(Malikîlere göre diyetler; yalnız altından, gümüşden veya deveden verilir. Bir müslümanın diyeti kâmilesi için Bâdiye ahalisinden yüz de­ve alınır, Şam, Mısır, Mağrib ahalisinden bin dinarı şer'î alınır, İrak, Fâ-ris, Horasan ahalisinden de on iki bin dirhemi şer'î alınır. Demek bura­larda bu suretle diyet verilmesi mütearef bulunmuştur.

Bir müslim erkeğin diyeti, gümüşden on iki bin dirhemdir, bir müs-limenin diyeti de bu mikdârın yarısıdır.

Zimmî veya müteahid olan kitabîlerin, kitabiyyelerin diyetleri tfe müslimlerin ve müslimelerin diyetleri nısfına müsavidir.

Mecusîlerin, mürtedlerin diyetleri de müslümanların diyetlerinin beş-de birinin sülüsüne müsavidir. Binaenaleyh bir mecûsînin diyeti (800 -sekiz yüz), bir mecusiyyenin diyeti de (400 - dört yüz) dirhemdir.

Bu gayri müslimlerin cerh ve kat cinayetlerinden dolayı kendi diye­ti kâmilelerine göre müstahik olacakları diyetler de, müslümanların ken­di diyeti kâmilelerine nazaran müstahik olacakları mikdarlar ile müte-nasibdir. Meselâ: bir müslim, bir 3ecceden dolayı kendi diyeti kâmileei-nin meselâ yirmide birine müstahik olsa bir mecusî de ayni secceden do­layı kendi diyeti kâmilesi olan sekiz yüz dirhemin yirmide birine müs tahik olur.

( îmami Mâlike göre köleler ile cariyelerin kıymetleri de bâliğen mâ beleğ verilir. Hür kimselerin diyetlerinden fazla da olsa tenkis edil­mez. Bu, itlaf edilen bir malın kıymetini tazmin gibidir. İmamı Şafiîye ve îmamı Ebu Yûsüf'den bir kavle göre de böyledir. Bedayî, Muhtasarı Ebiz-ziya, Şerhi Kebîr, Düsûkî.)

(Şafiîlere göre diyetlerin deveden verilmesi asıldır. Şöyle ki: Bir müs­lim hakkında şibhi amd ve bazan arad suretiyle vuku bulan katilden dola­yı lâzım gelen diyet, yüz deveden ibaretdir ki bunlar, otuzu hıkka, otuzu cezea, kırkı da halife, yani: yüklü olmak üzere üç kısma ayrılır. Hataen katilden dolayı lâzım gelen yüz deve de yirmişerden ibaret olmak üzere binti mehaz, binti lebûn, ibni lebûn, hıkka, cezea kısımlarına ayrılır.

Bu develeri bulub veliyyi cinayete teslim etmek kabil olunca diyety ba^ka nevi emvalden tediye edilemez. Meğer ki iki tarafın rızası bulun­sun. Fakat develerin verilmesi lâzım gelen mahalde deve bulunmazsa ve­ya bulunduğu halde kıymetleri semeni mislinden ziyadeye çıkmış olursa müslim bir nefsin diyeti kâmilesi, bin dinar veya on iki bin dirhem gü­müşden ibaret olur.

Bu, İmamı Şafiînin kadim içtihadına göredir. Muahhar içtihadına gö­re icab eden develerin teslimi lâzım geldiği yerdeki ve gündeki kıymet­leri nazara alınır. Develer bulunmadığı takdirde bu kıymet, bâliğen mâ-beleğ tediye edilir. Develerin yalnız bir kısmı mevcud olunca da bunlar ile beraber mütebakisinin de kıymetleri verilir.

Kadınların diyetleri, erkeklerin diyetlerinin yarısıdır.

Gayri müslimlere gelince bunların diyetleri mikdarı, aralarındaki ih­tilâfı dine mebni tebeddül eder. Meselâ: bir Yan udinin veya bir Nasranî-nin diyeti kâmilesi, dört bin, bir mecüsinin diyeti kâmilesi de sekiz yü-a dirhemdir. Tunfetül'muhtaç, Muhtasarı Müzeni.)

(Hanbelîlere göre de diyetler, deveden, sığırdan, koyundan, altın ile gümügden olmak üzere beş kısma ayrılır. Bunlar diyetde usuldendir. Men aleyhiddiye, bunlardan her hangisiyle diyeti ödeyecek olsa men lehüddi-yenin kabul etmesi icab eder.

Bunların mikdarlarına gelince bir hür müslimin diyeti kâmilesi, yüz deve veya iki sığır veya iki bin koyun veya bin miskal altun veyahut on iki bin dirhem gümüşdür. Bu dirhemlerden her onu, yedi miskal ağırlı­ğında bulunur. Bunlara «dirhemi islâmî» adı verilmektedir.

Diyetlerin iki yüz kat elbise olarak verilebileceğine dair bir kavi de vardır. Bunlar, üçer parçadan ibaret bulunur.

Hurrei müslimenin diyeti, hür müslimin diyetinin yarısına muadil­dir.

Zimmî, muahİd, müste'min olan kitabîlerin diyetleri de müslimîerin diyetlerinin nısfı derecesindedir. Mecusîlerin veaaîr putperestlerin diyet­leri de sekiz yüz dirhemdir.

Bu gayri müslimîerin cerh ve kat cinayetlerinden dolayı müstahik olacakları diyetler de kendi diyeti kâmilelerine nazaran müslümanların diyetleri nisbetinde tayin edilir. Meselâ: bir müslimin bir cerhden dolayı alacağı diyet, kendi diyeti kâmilesinin dörtte birine müsavi olsa bir kitabînin böyle bir cerhden dolayı alacağı diyet de kendi diyeti kâmilesinin dörtde birine müsavi olur. Neylül'meârib, Keşşaf ül'kma.)

(Zahirîlere göre de katli amdden veya hatadan dolayı verilmesi lâ­zım gelen diyet, yüz deveden ibaretdir. Hüküm mevziinde deve bulunmaz sa orta halli develerden yüz adedinin kıymeti verilmek icab eder. Bunlar­da te'cil yokdur. Bu develer yirmişerden şu beş kısma ayrılır: Binti me haz, benî lebûn, benatı lebûn, hıkka, cezea.

Diyeti ödeyecek olan, bunların hepsini de tetavvuan dişi deve olarak verebilir, bu güzeldir. Elmuhallâ.) [28]


Diyetlerin Ödenecekleri Vakitler


228 - : Bir diyeti kâmile, üç taksit ile üç senede ödenir. Şöyle k: hüküm vaktinden itibaren birinci ssne sonunda diyetin üçde biri, ikinci sene sonunda diğer üçde biri, üçüncü sene sonunda mütebakisi ödenir.

Kezalik: müşterek bir katil hâdisesinden veya katilin mechuliyetin-den dolayı bir diyeti kâmile ödemesile mahkûm olan müteaddid kimse­lerden her biri, kendi hissesine isabet eden mikdari üç taksit ile üç sene­de eda eder. Bedayi, Hİndiyye.

229 - Uzuvlara aid cinayetlerden dolayı verilecek diyetlere gelin­ce bunların mikdarı, diyeti kâmilenin üçde birini geçmezse birinci sene hi­tamında verilir. Uçde birinden ziyade olursa üçde biri birinci sene hita­mında, mütebakisi de ikinci senenin sonunda verilir. Diyeti kâmilenin üc-de ikisinden ziyade olduğu takdirde de bu ziyade mikdar, üçüncü senenin hitamında tediye edilir. Bahri Râik.

230 - : Diyetler, caninin âkilesi tarafından verileceği takdirde ba-kıhr: Eğer âkile, kavm ve aşiret ise bir diyeti kâmileyi üç sene içinde öderler. Ehli divandan ibaret ise bu diyeti alacakları üç atiyeden tediye ederler. Reddi Muhtar.

231 - : Hataen katilden dolayı diyet, âkile üzerine lâzım gelir. Bu nu üç senede öderler. Hazreti Ömer, bu veçhile hükm etmişdir. Bu hu susda sahabei kiramın icmaı vardn.

Şibhi amd'de ve kendisine şübhe dahil olan amdde ise ihtilâf vardır. Hanefiyyeye göre bunlardan dolayı diyet üç senede ödenir. Şu kadar var ki, şibhi amdin diyetini âkile öder, alel'itlâk amdin diyetini de cani te­diye eder. Oğlunu amden öldüren bir şahsın vereceği diyet gibi ki, bu amde şübhe dahildir. Bedayi.

(Eimmei selâaeye göre de diyetlerin büyük bir kısmı üç sene içinde tediye edilir. Nitekim âkile bahsinde vazılacak'dir. Fakat İmam Şafiîyo göre amden katilden, meselâ: bir şahsın kendi oğlunu amden öldürme­sinden dolayı icab eden diyet, halen eda olunur, bunda te'cil carî olmaz

Çünkü amd, esbabı müşeddideden olduğu cihetle cani hakkında tahfife mahal yoktur. Bundan dolayıdır ki, bu diyeti yalnız cani verir, bunu âki­le yüklenmez. .

Fakat Hanefîlere nazaran bu te'cil, usuli şer'iyyesi dairesinde sabit-dir. Cani hakkındaki ceza ise diyetin kendi tarafından verilmesi suretiy­le teşdid edilnıişdir. Artık bir cani her veçhile teşdide müstahik olmaz. Bedayi.) [29]